
Kemoterapi süreci, kanserle mücadele eden bireyler için hem fiziksel hem de psikolojik olarak oldukça yıpratıcı bir dönemdir. Bu süreçte uygulanan destekleyici yöntemlerin hastaların genel iyilik halini artırmada önemli rolü vardır. Son yıllarda dikkat çeken ve bilimsel çalışmalara da konu olan destek yöntemlerinden biri ise kahkaha yogasıdır. Gülmenin iyileştirici gücünden faydalanmayı amaçlayan bu yöntem, sadece neşeli bir etkinlik değil, aynı zamanda bedensel ve zihinsel sağlık üzerinde doğrudan etkili bir araçtır.
Türkiye’de bu yöntemin hastane ortamına entegre edildiği en çarpıcı örneklerden biri, Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi nde gerçekleştirilen “Kansere İnat Haydi Gülümse” adlı projedir. Proje kapsamında, kemoterapi alan hastalara düzenli olarak kahkaha yogası seansları uygulanmıştır. Seanslar, uluslararası sertifikalı kahkaha yogası eğitmeni ve akademisyen Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Çıracı Yaşar öncülüğünde yürütülmüş; Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bilici ve İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehtap Tan tarafından desteklenmiştir. Uygulama haftada bir gün, yaklaşık 30–40 dakikalık seanslar şeklinde planlanmış ve katılımcı hastalar, etkinlik sonrası moral seviyelerinde ciddi bir artış gözlemlediklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların birçoğu, kemoterapiye daha pozitif bir ruh haliyle girdiklerini, kaygılarının azaldığını ve günlük yaşamda daha iyimser hissettiklerini ifade etmiştir.
Bu projenin değerini artıran en önemli noktalardan biri ise, bilimsel temellere dayanmasıdır. Kahkaha yogasının etkileri yalnızca gözleme dayalı değil, bilimsel olarak da desteklenmektedir. İran’da 2018 yılında gerçekleştirilen randomize kontrollü bir çalışmada, kemoterapi gören 69 kanser hastası dört hafta boyunca kahkaha yogası seanslarına katılmıştır. Seanslar haftada bir kez gerçekleştirilmiş ve her biri ortalama 20–30 dakika sürmüştür. Katılımcıların yaşam kalitesi, Avrupa Kanser Araştırmaları ve Tedavi Organizasyonu’nun (EORTC) geliştirdiği QLQ-C30 adlı uluslararası geçerliliğe sahip bir anketle değerlendirilmiştir. Bu anket, hastaların fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel işlevlerini; ayrıca ağrı, yorgunluk, uyku bozuklukları gibi semptomlarını ölçen kapsamlı bir araçtır.
Araştırmanın sonunda, kahkaha yogası uygulanan grupta yorgunluk, ağrı, uyku bozuklukları gibi fiziksel semptomlarda belirgin bir azalma olduğu, buna karşın yaşam kalitesinde, duygusal dayanıklılıkta ve sosyal ilişkilerde anlamlı bir artış gözlemlendiği raporlanmıştır. Buna karşılık, kontrol grubunda herhangi bir olumlu değişiklik saptanmamıştır. Bu bulgular, kahkaha yogasının kemoterapi sürecine eşlik eden zorlukları hafifletmede etkin bir araç olabileceğini göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, beynin gerçek ve sahte kahkahayı fizyolojik olarak ayırt edemediğini; sahte kahkahanın da gerçek kahkaha gibi endorfin ve serotonin gibi mutluluk hormonlarının salınımını tetiklediğini ortaya koymuştur.
Kahkaha yogasının etki mekanizması oldukça dikkat çekicidir. Kahkaha atıldığında –ister sahte ister gerçek olsun– beyinde pozitif duygularla ilişkilendirilen kimyasal tepkiler başlar. Stres hormonu olan kortizol düşerken, mutluluk hormonları artar. Aynı zamanda kalp ritmi dengelenir, nefes derinleşir ve bağışıklık sistemi aktive olur. Bu biyolojik süreçler, özellikle yoğun stres altında olan ve bağışıklık sistemi baskılanan hastalar için oldukça değerlidir. Özellikle grup seanslarında kahkahanın bulaşıcılığı da devreye girerek, sosyal bağların kuvvetlenmesine, yalnızlık hissinin azalmasına ve duygusal destek ortamının oluşmasına katkı sağlar.
Türkiye’de başlatılan bu öncü uygulama, hem hasta memnuniyeti hem de tedaviye psikolojik uyum açısından oldukça umut verici sonuçlar doğurmuştur. Erzurum’daki örnek, kahkaha yogasının hastane ortamında uygulanabilirliğini ve etkinliğini ortaya koyarken, İran’daki bilimsel araştırma da bu uygulamanın evrensel geçerliliğe sahip bir sağlık desteği olabileceğini göstermektedir. Gülmek, tedavi sürecine dahil edilmesi gereken bir eylem olabilir. Çünkü bazen sadece bir kahkaha, hastaya moral değil; direnç, umut ve yaşama dair güç verebilir.
🔗 İlgili Kaynaklar:
- https://www.aa.com.tr/tr/saglik/kanser-hastalari-kahkaha-yogasi-ile-kemoterapiye-moralli-giriyor/3554785
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37303065/