İç mimar olarak T.C. Cumhurbaşkalığı’na bağlı Milli Saraylar İdaresi Başkalığı’n da 15 yıl boyunca mekanlara ruh katarken, aslında hayatın en güzel tasarımının insanın kendi iç dünyasında başladığını keşfettim.
40 yaşına geldiğimde, içimde yıllardır sakladığım o neşeli çocuğun sesini duydum; onu mutlu etmenin yolunu Kahkaha Yogası ile buldum. Şimdi, içimdeki çocuğu kahkahalarla beslerken, bu mutluluğu bir sosyal sorumluluk bilinciyle başka hayatlara taşımayı, kalplere dokunmayı amaçlıyorum o yüzden “Mutlu Yogiler” şirketini kurdum.
Evli, iki güzel kız çocuğu annesi olarak, İstanbul’da hayatı kahkaha ile renklendirmeye, paylaşarak çoğaltmaya devam ediyorum. Çünkü inanıyorum ki; bir kahkaha dünyayı güzelleştirir, bir kalbe umut eker.
Kendisi ile oyun oynanmayan, ilgisiz ebeveynler ve ellerine sürekli tablet verilen çocuklar, fiziksel ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyen ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır. İlgisizlik, çocukların özsaygısını zedeler ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamaz. Sürekli ekran karşısında olmak, dikkat dağınıklığı ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açar. Mutsuz çocukluk geçiren bireyler, yetişkinliklerinde genellikle duygusal zorluklar, düşük özsaygı, stres ve ilişki sorunlarıyla karşılaşır. Bu deneyimler, yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkiler ve toplumsal uyumlarını zorlaştırabilir. İşte bu yüzden, çocukların sağlıklı bir çocukluk geçirmesi kritik öneme sahiptir.
Bizler, kahkaha yogası sayesinde yetişkinlerin yaşayamadıkları çocukluklarını bu sayede tekrar yaşatıyoruz, beraber oyun oynuyoruz, şen kahkahalar atıyoruz. Her yetişkin, içinde büyümeyi reddeden bir çocuk taşır. Kahkaha yogası bu çocuğu uyandırmak, ona yeniden hayat vermek için burada. Hayatın koşuşturmacasında unuttuğumuz o masum coşkuyu, saf heyecanı ve sınırsız merakı kahkahalarımızla yeniden keşfederiz. İçimizdeki çocuğun neşesi, bizi ağırlıklardan kurtarır, yeniden hafifleriz.
Kahkaha yogasında kurallar yoktur; sadece oyun, coşku ve eğlence vardır. Bu oyunlarla, yetişkin kimliğimizi bir kenara bırakır ve çocuk olmanın özgürlüğünü yaşarız. Kahkaha yogası, içsel oyun alanımıza açılan bir kapıdır; burada her şey mümkün, her kahkaha sınırsızdır.
Çocuklar gibi kahkaha atarken hiçbir yargıya, eleştiriye yer yoktur. Kendimizi özgürce ifade eder, içimizdeki çocuğun saf neşesiyle dünyaya bakarız. Kahkaha yogası, özgürlük alanıdır; burada ne yaptığımızın, nasıl göründüğümüzün, “yetişkin” gibi olup olmadığımızın hiçbir önemi yoktur. Sadece gülüşlerin saflığı ve içtenliği vardır.
Çocuklar, hayatı ağırlaştırmadan yaşamanın ustalarıdır. Kahkaha yogası, bize de bu hafifliği hissettirir. Geçmişin yüklerinden, geleceğin kaygılarından sıyrılarak anın coşkusuna odaklanmamızı sağlar. Her kahkaha, içimizde birikmiş tüm endişeleri ve stresi uzaklaştırır, saf bir mutluluğun içinde nefes almamıza olanak tanır.
Kahkaha yogası, yetişkin bedenler içinde gizlenmiş çocuk ruhlarımızı yeniden bulma yolculuğudur. İçimizdeki çocukla el ele verip, kahkahanın sınırsız gücünü hayatımıza dahil ederiz. Bu manifestoyla, hayatı oyun oynar gibi yaşayan, özgürce gülen ve saflığı kucaklayan bir topluluk yaratıyoruz. Çocuk gibi gülmek; özgür, yaratıcı ve cesur bir dünya için ilk adımımız olsun! Haydi şimdi sende aramıza katıl!
En güzel oyun, hayatın kendisidir; sen de içindeki çocuğun sesine kulak ver ve bu oyunu onunla oyna.
Hayat bazen istemediğiniz şekilde size roller verir ve siz o rolü oynamak zorunda kalırsınız. Ben bir yaşındayken annemin öğretmenlik kariyeri ve bakıcı sorunları nedeniyle Karabük’te yaşayan anneannem yani Büyük Naime’nin şefkatli kucağına emanet olarak bırakıldım. Sadece ara ve yaz tatillerinde ailesini gören, sokaklardaki çocukların oyunlarını izleyen, apartmanın merdiven köşelerinde tek başına ve az oyuncakla oynayan, lunaparkı uzaktan izleyen, arkadaşa ve oyuna hasret, annesini babasını çok özleyen, kapı arkalarında kendi kendine ağlayan sessiz sakin bir çocuktum. Bu yaşadığım süreç ilkokula başlangıç zamanına kadar böyle sürdü. Sonra küçük naime annesine kavuştu, büyüdü ve iç mimar oldu.
Kamuda iç mimar olarak görev yaparken bazı meslek hastalıkları beni yoga ile tanıştırdı. Yoga yaparken nefes aldığımı fark ettim ve nefes koçu oldum. İçimdeki çocuğun oyun açlığından ötürü çocuk yogası eğitimi aldım akabinde ona bağlı olarak kahkaha yogası girdi hayatıma. Aynı zamanda bu aldığım eğitimleri sosyal sorumluluk kapsamında çeşitli yerlerde uyguladım. Bu eğitimlerden sonra artık içsel yolculuğuma çıkma zamanı gelmişti o yüzden 15 yıllık kamu hayatıma son verdim.
Küçükken yaşadığım bu tecrübelerden dolayı çocukları mutlu etmek benim için bir eğlenceydi. Benim içimdeki küçük naime’nin de artık yüzünü güldürmem ve onu mutlu etmem gerekiyordu. İşte bu yüzden yaşamış olduğum hayat bana ilham oldu ve firmamım doğmasını sağladı.
Her yaştan insanın içindeki çocuğa yeniden kavuşmasını ve özgürleşmesini sağlayan firmam, ruhsal bir sığınaktır. Geçmişte eksikliğini hissettiğim her şeyi: oyun oynamak, dans etmek, özgürce kahkaha atmak, eğlenmek… vb gibi aktiviteleri kahkaha yogası ile sizlere sunuyorum.
İçinizde bir çocuk var, onu görmezden gelmeyin! Çünkü o iyi oldukça siz de iyi olacaksınız. Bende bu bakış açısıyla herkesin içinde unuttuğu o çocuğu hatırlamasını ve onunla eğlenmesini amaçlıyorum.
